2 Ağustos 2017 Çarşamba

Bebeğim Yanımdan Ayrılmıyor...

"Bebeğim beni hep yanında istiyor, bir saniye bile yanından ayrılamıyorum, ben yanından uzaklaşınca hemen ağlamaya başlıyor, bazen tuvalete bile gitmem mümkün olmuyor" gibisinden yakınmalar duymuş ya da bizzat telaffuz etmiş olabilirsiniz.
Bebeklerimizde bir sorun mu var peki, babalarını bile değil de sadece bizi, annelerini istiyorlar?
Aslında cevap güvenli bağlanma kavramında yatmaktadır.

Peki nedir bu güvenli bağlanma?


Açıklamaya Adem Güneş'in "Güvenli Bağlanma" kitabından alıntı yaparak başlayacağım;

"Hayat bağlanmalardan ibarettir. Önce anneye. Sonra babaya ve aileye. Ardından da yaşama." 

İşte 0-24 ay arası bebekler annelerine bağlanarak yaşama başlıyorlar. Bu nedenle Pedagog Adem Güneş'ten öğrendiğim bu 'güvenli bağlanma' kavramı benim için hayati önem sahip hale gelmiştir. Bu nedenledir ki ihtiyaç duyduğu her an oğlumun yanındayım, beraber uyuyoruz, uyandığında şu anda en çok ihtiyaç duyduğu, güvendiği kişi olan annesini görüyor. Canı yandığında, üzüldüğünde, kızdığında teselliyi anneye sarılmakta buluyor, başka kimsede değil. Yine biliyorum ki ben olmadığımda kendini güçsüz, eksik hissediyor. Bu nedenle bebeğim beni gözünün önünden ayırmak istemiyor, hep yanında olmamı istiyor,  benim yanımdan ayrılmak istemiyor, hep anne diye ağlıyor. Evet bazen zor gelmiyor mu, hem de çok, her an yapışık ikiz gibi olmak. Sonra aklıma geliyor ki onun güvenli bağlandığı kişi benim, annesi. İşte o zaman her sıkıntı geçiyor.
 

Nasıl güvenli bağlanma sağlanır?


Bebeklerin kendilerini güvende hissetmeleri için güvenle bağlanacakları kişiden bir an bile ayrı kalmamalı gerekmektedir. Öğlen uykusu da buna dahil. Aynı yatakta yatmak ise bir çok uzmanın aksine Pedagog Adem Güneş'in ısrarla savunduğu, benim de uygulamaktan oldukça memnun olduğum bir vazgeçilmez. Evet 2 yaşına kadar bebekler güvenle bağlanacakları kişiden hiç ayrı kalmamalı, her ihtiyacı anında karşılanmalı, istedikleri takdirde, kucağa alışır korkusu olmadan bol bol kucağa alınmalıdır.

Biz de oğlumla bu dönemden geçiyoruz. 2 yaşından sonra bu anneden ayrılmak istememelerin yavaş yavaş azalıp biteceğine eminim. Zaman zaman bunun işaretlerini görmek de sevindiriyor, doğru yoldayım diyorum. 

Bahsetmeden geçemeyeceğim; bebeğinizle aynı yatakta yatmak inanılmaz güzel bir deneyim bir kere. Zaten zaman su gibi akıp gidiyor, bir anda büyüyorlar. 
Düşünsenize, siz bir bebeksiniz ve annenize en çok ihtiyaç duyduğunuz zamanda anneniz yanınızda değil, ayrı yataklarda yatıyorsunuz, daha hiç bir şeyi tanımadan yalnız başınasınız. Korkunç olmalı.
Mesela Yiğit her uyandığında kafayı kaldırıp telaşla etrafına bakıyor ve beni görünce rahatlayıp, gülüyor. Yüzündeki, bir anda oluşan o rahatlamayı nasıl anlatmalı bilemedim...

Bu konuda hiç mütevazi olamayacağım, yapmaktan kesinlikle pişman olmadığım, olmayacağım şeylerin başında oğlumla beraber yatmak geliyor. İyi ki hamile iken "Güvenli Bağlanma" kitabını okuyup Adem Güneş ile tanışmışım. Yoksa kim bilir belki de miniğimi sırf alışsın diye, biz daha rahat edebilelim diye ayrı bir odada yatıracaktım, belki de ağlamalarına kulak tıkayacaktım.
Yapmadım, iyi ki de yapmadım.

Ben daha şimdiden şu anda 18 aylık  olan Yiğit'imden 24. aydan sonra nasıl ayrı yatacağımı kara kara düşünür oldum.

Nacizane tavsiyem, miniğinizi anne kokusundan mahrum etmeyin, bol bol sarılın, öpün, koklayın, kucaklayın. Zaman çok çabuk geçiyor, bir bakacağız ki okula gidiyorlar. O zaman zaten bizi istemeyeceklerdir. Ama bize çok çok ihtiyaçları oldukları bu dönemde bize güvenli bağlanabilmeleri çok önemli. 

2 yaş sonrasında oğlumun yavaş yavaş benden ayrılmaya başlayacağına eminim, çünkü şu anda her istediğinde yanındayım, gece gözünü açıyor, anne yanında, güvenle tekrar dalabiliyor. Öğlen yine aynı. 

Evet ben çok mutluyum bu durumdan, beraber yatmaktan, oğlumun başkasının kucağındayken bile "anneee" diye ağlayıp beni istemesinden, hatta beni tuvalete bile bırakmamasından. Çünkü biliyorum ki bu geçici bir süreç, çünkü biliyorum ki bana güvenli bağlandı, zamanı geldiğinde rahatça ayrılabilecek.
Ben çok mutluyum, aynı şeyleri yaşıyorsanız, sakın ola şikayet edip mutsuz olmayın, tadına varın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder